Paris - Yeme İçme Rehberi

Paris'e 3. gidişim olunca daha bilinçli bir yemek araştırması yaptım. Aslında turist tuzaklarına yakalanmazsanız nerede yemek yerseniz yiyin pişman olmayacağınızı söyleyebilirim. Biz bu kez de Montmartre Blanche bölgesinde kaldık. Ünlü Chat Noir Cafe'nin yanında yine kendi adıyla açmış olduğu otelde. Paris otellerinden çok bir şey beklememek lazım. Genelde hepsi küçük.

İlk akşam Sacre Cour'un hemen altında yer alan Le Grand 8  'e gittik Ufacık bir restoran. Beş başlangıç, beş ana yemek ve üç dört çeşit tatlıdan oluşan bir menüsü var. Yeni nesil restoranlardan, Paris ile ilgili bloglarda övgüyle bahsediliyor.. Biz memnun kaldık. Mevsime göre rezervasyon gerekebilir.


İkinci akşam Rue de Clichy'de yer alan Bistro Bourgogne'a gittik. Adından anlaşılacağı gibi meşhur fransız yemeği  Beef Bourgogne yemek istiyorsanız ve bu bölgedeyseniz tercih edebileceğiniz bir restoran. Başka seçenekler de var. Yemekten sonra peynir tabağını tavsiye edebilirim. Hatta peynir tabakları Paris'de en sevdiğim şey olabilir.



Bu kadar Fransız yeter değişik mutfaklar deneyelim derseniz Paris bunun için bulunmaz bir yer. Polonya, Rusya, Afrika, Vietnam şimdilik aklıma gelenler. Thai bizim sevdiğimiz bir mutfak olduğundan o akşam için bloglarda iyi yorum almış Aloy Aloy'dan kullandık şansımız.  Menüsü Fransızca olmasına rağmen diğer restoranlarda olduğu gibi çalışanlar büyük bir özveriyle yemekleri anlatıyor. Gayet lezzetli bir akşam yemeği yedik.



Daha önce gittiğimizde Pizza Caratello'yu denemiş ve epey memnun kalmıştık. Bu kez yine Sacre Cour tarafında olan ve Trip Advisor da listenin üst sıralarında yer alan Babalou'yu denedik. Ufak kendine özgü bir dekorasyona sahip bir restoran. İçeride bulunan bütün sandalyeler birbirinden farklı. Tavandaki avizeler eski usül püsküllü abajurlar. Pizzalar da fena değildi ama ben daha ince çıtır çıtır pizza sevdiğimden burası biraz bize ağır geldi. Çok doyurucu olduğunu söylememe gerek yok.



Son akşam, yoğun tavsiyeler sonucu ve steak&frites de yemek istediğimizden Saint Germain bölgesinde olan Le Relais de l'Entrecote 'e gittik. Burada rezervasyon yok. 19.00 da açılıyor, açılmadan önce kuyruğa girerseniz beş on dakikada restorana girebiliyorsunuz. İçeride tek bir menü var. Önden gelen hardal soslu cevizli bir salata, arkasından iki porsiyonda gelen et ve patates kızartması. Size sadece, etin nasıl pişeceğini ve hangi şarabı seçtiğinizi söylemek kalıyor.. Etin özelliği, tarifi gizli bir yeşil sosla gelmesi. Restoran büyük ve kalabalık ama içeride hiç bir şey aksamıyor. Çalışanlar, güler yüzlü ve arı gibiler..



Bunun dışında gün içinde karnınızı doyurmak için her yerde çok lezzetli sandviçler, kruvasanlar, krepler var. Opera civarında bir kaç sokak sadece Japon ve Kore restoranlarıyla dolu. Tutuculuk yapmayıp yeni tatlar denemek lazım..


p.s. yemek fotoğrafları koymayı pek sevmediğim için bu bir hafta içinde çektiğim Paris fotoğraflarını kullandım..

Yorumlar

Popüler Yayınlar