Bozcaada

Bozcaada'ya bir hayli hakim olduğumuzdan destinasyona buradan başlama kararı aldık. Önceden internetten bir pansiyon bulup ayarladık. Irmak Bağ Evi. Merkeze yürüme mesafesi 10-15 dakika olan bir pansiyon. Sahipleri çocuklu bir aile. Şirin, kendi halinde, odaları küçük ama bakımlı, ev yapımı reçeller içeren doyurucu kahvaltısıyla tercih edilebilecek bir yer. Fiyatı da uygun. Bozcaada'da denize girmek için işletme ve plajı olan bir tek Ayazma var. Daha önceki senelerde Mitos da vardı fakat bu sene bir otel almış işletmesini dışarıdan kimseyi almıyorlar. Sulubahçe ve Akvaryum bölgelerinin denizi çok güzel ama şemsiye şezlong gibi seçenekler olmadığı için sadece denize girip çıkma opsiyonunuz oluyor. Gidip bangır bangır müzik çalan, girişi 50 TL olan beach yapsınlar demiyorum ama şezlong ve şemsiye olsa insanlar da Ayazma'ya yığılmaz..

Gelelim akşam yemeklerine, benim genel olarak bir teorim var deniz kenarında olan restoranların, sokak aralarında olanlara göre daha özensiz olduklarını düşünüyorum. O yüzden burada sahilde olan restoranları değil de arkada sokaklarda olanları tercih ettik. Daha önce de gitmiş olduğumuz "Sandal" isimli yer bizi yine hayal kırıklığına uğratmadı. Burada değişik mezeleri ve özellikle kalamar dolmasını tavsiye edebilirim.

Adadaki üçüncü günümüz benim doğum günümdü. Ne yazık ki doğum günüme midemi üşütmüş, bağırsaklarım bozulmuş bir şekilde uyandım. Bütün gün odada yattım. Güneş, soğuk deniz, klima üçlüsünün beni hasta yaptığına inanıyorum. Akşam yemeğim domatesli makarna oldu. Ertesi gün daha iyiydim ama daha fazla adada kalmak istemedim ve Assos'a doğru yola çıktık.