Yağmurlu Bir Günde Venedik

Venedik yazısını yazmadan önce üç dört gün beklemek istedim. Sıcağı sıcağına yazsam farklı bir yazı olabilirdi. 2012 de neredeyse 1 aya yakın İtalya'da geçirdiğimiz halde Venedik'e gitmedik.
Kız kardeşim ve eşiyle 4 günlük planladığımız İtalya seyahatinin bir gününde mutlaka Venedik'e gitmeliyiz dedim. Deniz, her ne kadar itiraz etse de ben onu dinlemedim. O, Venedik'i sevmiyor, fazla turistik fazla yapay olduğunu söylüyor her konusu açıldığında.

Bologna'dan biletini daha önceden aldığımız trene binip 1,5 saat sonra Venedik'e vardık. İstasyondan çıkınca  "ben neredeyim, burası nasıl bir yer, çok da kalabalıkmış, yağmur da iyi yağıyor" sözlerini söyledikten sonra şehre daldık.



Hem etrafı görürüz hem de kanal gezisi yaparız diye vaporettoya bindik. Şehir halkının da ulaşım aracı olan bu küçük tekneler çok yavaş gidiyor duraklar birbirine çok yakın. 1 saat geçerli olan bilet 7 euro. Yağmurdan dolayı camlar buğulu olduğu için pek dışarıyı izleyemedik. Son duraklara yakın indik ve kalabalığa daldık.

Venedik Karnavalı bu sene 22 şubat-4 mart arası olduğundan etrafta kostümlü, maskeli insanlara rastlamak mümkün. Aslında karnavala denk gelmesek sanki daha iyi olabilirdi.




Hem yağmur hem de kalabalık bize zor anlar yaşattı. Eğer Venedik'e gittiğinizde hava yağmurluysa ve hava durumundan bütün gün yağmur yağacağı haberini alırsanız kesinlikle yağmur çizmesi ve yağmurlukla gidin eğer yoksa paranıza kıyıp oradan alın. Şemsiyenin yetebileceği bir yağmur yağmıyor.



Ara sokaklar, o minik köprüler çok güzel, eminim bu kadar kalabalık değilken, hava güzelken dolaşmak, kaybolmak güzeldir ama şemsiyeli insanlardan bizim yürümemiz pek mümkün olmadı.



Sırılsıklam olmuş halde sokaklarda tıkış tıkış yürürken benim tatlı Bruges'umu hatırladım. Bruges hayallerimden, gök gürültüsü ve şimşeklerle uyanıp hızlanmaya başladık. İstasyona beş dakika kala öyle bir yağmura yakalandık ki insanlar çığlık atıyor bense halimize gülüyordum..




Yeni kıyafetler alıp üzerimizi değiştirdik, trene bindik. Önce orada insanlar nasıl yaşıyor diye düşündüm, sonra ben yaşasam nasıl olurdu diye. Sanırım ben bu kadar sulu bir şehirde yaşayamazdım. Zorlu, ıslak ama komik bir gündü. Her yeri kanallarla, sularla çevrili Venedik'de böyle bir gün yaşamamız gerekiyormuş meğer.

Yazının sonu ve özlü sözü Deniz'den gelsin: "Venedik fotoğraflarda güzel"



P.S. 1. Hem yemek hem de kurumak için arada bulduğumuz bir restorana girdik, fiyatlar uygun görünüyordu ama bir Venedik klasiği olarak hesap geldiğinde 15-20 euro eklendiğini gördük.

P.S. 2. Asıl ben tren istasyonun arkasında kalan kaliteli, fiyatları uygun restoranların bulunduğu Venetian Ghetto Cannaregio bölgesini merak ediyordum. Mümkün olamadı, bir daha ki sefere..

Yorumlar

  1. Fotoğraflarda güzel olduğunu düşündüğüm pek çok şehir geldi aklıma yazını okuyunca. Venedik'i daha güneşli bir günde gezmeme rağmen günün bir bölümünde paçaları sıvamışlığım var:)

    YanıtlaSil
  2. fotolar cok guzel ellerinize saglik...
    Arzu arkadasin da dedigi gibi Venedik, demek ki hep cok sulu ....

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar