Kaş - Yedik, İçtik, Yüzdük

Kaş'a 2004 yılında ilk gittiğimde çok sevdim. Sanki yıllardır aradığım tatil mekanını bulmuş gibiydim. O yüzden, o yıldan sonra bu sene beşinci gidişim olmuş. İnsanların sakin tatil diye nitelendirdiği 3-4 günden fazla geçiremezsin dedikleri bir yer, Kaş. Amacım tatilde dımtıs dımtıs çalan yerlere gidip orada tuhaf insanlarla zıplamak olmadığı için benim için gayet uygun bir yer..
Ayrıca bir iki mekanda o kadar güzel müzik çalıyor ki yemekten önce güneşi batırırken bi bira içer kalkarım dediğiniz yerlerde yemek yemeyi unutabilirsiniz.

Biz Aqua Princess otelde kaldık. Küçükçakıl mevkiinde olan son otel. Odaları temiz, kahvaltısı iyi bir oteldi. O mevkide olan diğer oteller de tercih edilebilir. Pişman olunacağını sanmıyorum.. Bizim balkon manzaramız altta fotoğraftaki gibi olduğundan otelimizden bir hayli memnun kaldık.



Denize girilebilecek yerler Küçükçakıl'da olan Derya Beach ve Çınarlar Beach. Biz Derya'yı tercih ettik özellikle pizzalarını denerseniz memnun kalacaksınız. Giriş ücreti yok kişi başı 20 lira harcamanız yeterli.
Büyükçakıl bizim otelden 15 dakika yürüyüş mesafesinde ama minbüsler de var her saat başı. Denize giriş çok çakıllı olduğu için bunu bilerek gitmekte fayda var. Burada da 4 tane ayrı işletme var. Yemekler fena değil.
Limanağzı isimli tekneyle gidilen bir bölge varmış fakat denizi sakin ve daha ılık olduğu için biz tercih etmedik.
Tekne turları var Schengen vizeniz varsa Meis adasına gidebilirsiniz yoksa 50 euro. Adalar turu, Kekova turu gibi seçenekler var. Biz Kekova Turunu tercih ettik, tur kapsamında götürülen Simena köyü görülmeye ve özellikle meyveli (şeftali) dondurması denemeye değer.
Bu fotoğraf Simena Köyü.
Alttaki de köyde Rahmi Koç'un yaptırdığı minik ilkokulun bahçesinden görünen manzara.

.



Gelelim restoranlara. İlk akşam uzun yıllardır Kaş'ta olan Chez Evy'i tercih ettik.. Güzel sakin bir bahçesi olan bir restoran. Menüsü Fransız ve Meksika yemekleri etkisinde. Güzel bir şarap eşliğinde iyi bir kırmızı et ya da fajita yiyelim derseniz bu restoranı tercih edebilirsiniz. Balık seçenekleri de mevcut. Özellikle çalışanlar çok ilgili sizi memnun ettirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.

İkinci akşam daha önce de gitmiş olduğumuz Bahçe Balık'ı tercih ettik. Çok değişik mezeleri ya da ara sıcakları yok ama burada yediğiniz için hiç pişman olmayacağınızı söyleyebilirim. Yediğimiz her şey lezzetliydi.

Bu arada bütün restoranların önünde yurt dışında olduğu gibi menüleri fiyatlarıyla mevcut. O yüzden içeri girdikten sonra bir sürprizle karşılaşmazsınız. Rezervasyon, özellikle kalabalıksanız ve Kaş'ın yoğun dönemiyse ihtiyaç olabilir ama biz genelde rezervasyon yaptırmadan oturabildik.

Üçüncü gün sokaklarda yürürken dikkatimizi çeken bir yer oldu Retro Bistro. Özellikle ismi ve dekorasyonu. İnternetten ufak bir araştırma yaptığımda iki genç eğitimli aşçının daha iki ay önce açtığı bir yer olduğunu görünce denemek istedik. Facebook sayfalarında olan deneme yemeklerin olmasını tercih ederdik https://www.facebook.com/retrobistrokas ama yediklerimiz de bizi memnun etti. Pırasa Çorbası, Retro Burger, Deep Purple ve Pancarlı Panna Cotta yedik. Deep Purple vejetaryen bir yemek, kök sebzelerden oluşuyor güzel bir sosu var. Et yemeyenler için ya da bizim gibi sebze sevenler için ideal bir yemekti. Özel bir pişirme teknikleri var ve yeni oldukları için özellikle tavsiye ediyorum.

Daha sonraki akşam canımız basit bir şeyler yemek istediği için Spagettici'yi tercih ettik. Çok basit makarna yemiyorsunuz bunu baştan söylebilirim. Çok çeşit soslu, deniz ürünlü, sebzeli seçenekler var. Porsiyonlar büyük ve doyurucu. Fiyatları da ona göre.

Nereid Meyhanesi de Bahçe Balık sırasında. Menüsü diğer balıkçılara göre daha ilginç rokfor ya da parmesan soslu jumbo karides var mesela. Restoran güzel, servis iyi, yediklerimiz taze ama isimlerdeki ilginçliği pek yemeklerinde göremedik. Tercih edilebilir ama belki de bizim beklentimiz fazla oldu bilemiyorum daha lezzetli olabilirdi yediklerimiz.
 
Son akşam da Kaş'a giden herkesin muhtemelen bileceği Bi Lokma'ya gittik. Ev tadında yapılmış yemek yemek isterseniz burayı tercih edebilirsiniz. Mantı, Anne Köftesi, mezeler, börekler gibi seçenekler mevcut.

Daha bir sürü gidemediğimiz yer vardır eminim ama biz bunları tercih ettik.
Kaş'a giderseniz akşam üstü mutlaka Deja Vu ya gidip güneş batışının ve güzel müziklerin tadına varın. Mavi Bar bizi bu sene çekemedi ama bir bira alıp karşısında içmek her zaman moda (şu son içki yasaklarından sonra bunun da yasaklanacağı Kaş'ta konuşulan dedikodulardan)


En büyük eksik şöyle şirin pastaların, keklerin, ekmeklerin olduğu bir fırın pastane tarzı bir şey yok. Gerçekleşemeyecek hayaller tahtasına, Kaş'a yerleşip öyle bir yer mi açsak düşüncelerini de ekleyip evimize döndük.

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar