Herkes evde oturamaz..
Uzun bir süredir çalışmıyorum. 16 yaşında Wendy's (Hamburgerci) de ilk çalışmaya başladığımda, saatlerce ayakta kalmama, her yerimin yağ kokmasına rağmen çok mutluydum. Sanki uzun süreli olan mutsuzluğumu yenmiş gibiydim. Malum ergenlik insana tuhaf şeyler düşündürebiliyor. O ilk işimden sonra hep çalıştım hatta üniversite, okul yaşamı çok sıkıcı geldi iş hayatına göre. Para kazanmak, bir işe yaradığını görmek, takdir almak bana iyi gelmişti. Her türlü işi yaptım her yerde çalıştım. Sonra bir kırılma noktası oldu o iş hayatı beni germeye canımı sıkmaya başladı. Hiç bir zaman kariyer takıntısı olan biri olmadım. Çalışırken hep mutlu olmaya çalıştım para da önemli değildi çünkü 3 kuruşla da 3 binle de mutlu olmayı becerebilirdim. Mutlu değilsem uzatmadım hep istifa ettim. Sonra mutlu olabildiğim işi bulamadım sanırım ya da ben büyüdüm her şeyin farkına vardım, hayat o kadar toz pembe değilmiş insanlar mutlu olmak için çalışmıyormuş hatta bu gerekli bile değilmiş. Hırslı, bağımlı, mutsuz insanlar çalışıyormuş ve ben onların yüzlerini çok sonradan görebilmişim.
Eve sığındım, çalışmayarak da mutlu olabilirim dedim kendi kendime. Hani çalışırken hep hayalini kurduğumuz şeyler vardır. Şimdi burada olmasam oo neler yaparım dersin kendine. Yürürüm, çok kitap okurum, tenis öğrenirim, resim yaparım, film izlerim gündüz seanslarında , evimi düzenlerim vs. İlk işten çıkınca bir an bunları deli gibi yapmaya başladım. Tenis kursuna gittim, her gün yürümeye başladım, blog açtım, öyküler yazdım. Bir süre sonra tenis bitti, bugün çıkmasam yarın yürüsem de olur demeye başladım. Gece yatarken düşündüğüm her şeyi erteledim. Önümde bir sürü günüm vardı istediğim her zaman yapabilirdim düşündüklerimi. Bazı günler hiç bir şey yapmamaya başladım, düşünmeyi bıraktım. Rüyamda insanların bana ne iş yapıyorsun rüyaları gördüm bol bol. Yine de en azından huzurluyum dışardaki manyak insanlarla uğraşmıyorum dedim kendi kendime. Ne oldu peki? En son müşteri hizmetlerinde günde 200 telefonla konuşurken yaşadığım panik atak geri geldi. Stresli bir ortamda yaşamıyorum, mutluyum, hayatımda sorun yok. Kalp çarpıntısı, yüksek tansiyon tekrar girdi hayatıma. Doktor, kendine yediremediğin şeyler yaşıyorsun vücudun tepki veriyor sakinleş, dedi.
Çalışmak güzeldir, çalışan insanlar mutsuz, sorunlu, manyak görünebilir ama benim onlarla yaşamayı öğrenmem gerekiyordu, ben bunu yapamadım, kendimi çektim. Biliyorum kimse iş hayatında mutlu değil herkes kendi işini yapmak, cafe, butik bir şeyler açmak istiyor. O açtığınız iş yerinde de o insanlarla uğraşacaksınız bundan kaçış yok. Yaşadığımız sürece kendimiz gibi olmayan insanlarla yaşamayı öğrenmek lazım, onlardan kaçmayı değil.
Eve sığındım, çalışmayarak da mutlu olabilirim dedim kendi kendime. Hani çalışırken hep hayalini kurduğumuz şeyler vardır. Şimdi burada olmasam oo neler yaparım dersin kendine. Yürürüm, çok kitap okurum, tenis öğrenirim, resim yaparım, film izlerim gündüz seanslarında , evimi düzenlerim vs. İlk işten çıkınca bir an bunları deli gibi yapmaya başladım. Tenis kursuna gittim, her gün yürümeye başladım, blog açtım, öyküler yazdım. Bir süre sonra tenis bitti, bugün çıkmasam yarın yürüsem de olur demeye başladım. Gece yatarken düşündüğüm her şeyi erteledim. Önümde bir sürü günüm vardı istediğim her zaman yapabilirdim düşündüklerimi. Bazı günler hiç bir şey yapmamaya başladım, düşünmeyi bıraktım. Rüyamda insanların bana ne iş yapıyorsun rüyaları gördüm bol bol. Yine de en azından huzurluyum dışardaki manyak insanlarla uğraşmıyorum dedim kendi kendime. Ne oldu peki? En son müşteri hizmetlerinde günde 200 telefonla konuşurken yaşadığım panik atak geri geldi. Stresli bir ortamda yaşamıyorum, mutluyum, hayatımda sorun yok. Kalp çarpıntısı, yüksek tansiyon tekrar girdi hayatıma. Doktor, kendine yediremediğin şeyler yaşıyorsun vücudun tepki veriyor sakinleş, dedi.
Çalışmak güzeldir, çalışan insanlar mutsuz, sorunlu, manyak görünebilir ama benim onlarla yaşamayı öğrenmem gerekiyordu, ben bunu yapamadım, kendimi çektim. Biliyorum kimse iş hayatında mutlu değil herkes kendi işini yapmak, cafe, butik bir şeyler açmak istiyor. O açtığınız iş yerinde de o insanlarla uğraşacaksınız bundan kaçış yok. Yaşadığımız sürece kendimiz gibi olmayan insanlarla yaşamayı öğrenmek lazım, onlardan kaçmayı değil.
Yorumlar
Yorum Gönder