Büyümek Sıkıcıymış Arkadaş!

Büyümek sıkıcıymış konulu bir yazı yazmak günlerdir aklımda.. Hatta yolda giderken bütün bir yazıyı kafamda yazıyorum ama oturup iş yazmaya gelince  elim gitmiyor ki ben genel olarak yazı yazmak konusunda pek problem yaşamam konu sadece aklımda olsun bilgisayar karşısına geçince on dakikada yazıyı tamamlamış olurum.. Bu konu sinir bozucu.

Ergenlikten itibaren hep büyümek isteriz ama etrafımızda ki büyükler bunun kötü bir şey olduğunu  söyler. Biz tabi ki buna inanmayız 18-20 lerimize geldiğimizde gece dışarda olmanın güzel bir şey olduğunu görüp iyi ki büyümüşüz deriz ya da ilk işimize girip para kazanıp o parayla bir şeyler aldığımızda mutluluk işte bu, büyümek güzeldir deriz. Kendi evimiz olur, ister sabaha kadar otur ister her gün cips çikolata ye kısıtlayan kimse yok oh ne güzel işte derken bir yerde bir kırılma olur.. Geceleri erken yatıp, sabahları erken kalkmaya çalışırsın, sağlıklı yemek yemeye başlayıp yürüyüş önemli demeye başlarsın, 20 yaşındaki gence, şimdi bunları üniversitede öğrendiğin için sıkılıp kızıyorsun ama inan gelecekte çok işine yarayacak derken bulursun kendini.. Noluyor derken bir bakmışsın ki yetişkin olmuşsun. 10-12 yıl önce dünyayı ben kurtaracağım, hayatta şunları yapacağım diyen genç kız gitmiş hayatındaki her şeyi kabullenen, her işte bir hayır vardır, bir kapı kapanır diğeri açılır diyen sıkıcı yetişkin gelmiş.. Yetişkin olmak demek, kabullenmek, hayatındaki olumlu olumsuz her şey den bir memnuniyet çıkarmak, yanan sobaya elini dokundurmamakmış.

Kendime ve etrafımdaki insanlara bakıyorum, kötü olan hayatını bırakıp yenisini başlatmaya o kadar çok korkuyorlar ki . Çünkü bu yaşa kadar gelirken yaşadığı deneyimleri düşünüyor, çevresindeki insanların başına gelenleri görüyor ve yeni bir şeye atılmaya hep korkuyor. Aslında istediği zaman yapabilecekken kendine yaşlılık hedefleri koyuyor yaşlanınca bir sahil kasabasına yerleşeceğim ya da küçük bir yer açacağım gibi.  Burdan da insanların yetişkin zamanının en sıkıcı ve en yapmak istemediği şeyleri yaptığı zaman dilimi olduğunu görüyoruz. Boşuna demiyorum büyümek sıkıcı diye.

Her şeyi değiştirmek elimizde ama sıkıcı yetişkinler olduğumuz için iş görüşmesinde görüştüğümüz insanın konuşma şeklinden o iş yerinde başına neler gelebileceğini, bir arkadaşınla konuşurken söylemek istediğinin aslında ağzından çıkanlar olmadığını, yeni bir şeylere kalkıştığında çevrenin nasıl tepki göstereceğini ne yazık ki yaşamadan biliyoruz. O yüzden ne heyecan kalıyor ne de heves.

Herkes 35 yaşına geldiğinde işte artık çok iyiyim, deneyimliyim, bilinçliyim, hatalarımdan ders aldım bik bik sıkıcı olgun insan yazıları yazıyor. Ben onlarla aynı fikirde olamıyorum işte.. Belki ilk anda yetişkin olmak böyle çarpıyordur insanı, 3-5 sene sonra neler yazmışım diyebilirim.

Yaşımdan memnunum ama şu deneyimleri bir beynimden çıkarsalar ben de sersem sepelek hayatı yaşamaya devam etsem, ne güzel olurdu.


Yorumlar

Popüler Yayınlar