Beyrut Rehberi - Bölüm 3
Beyrut ile ilgili olarak genel izlenimlerim, henüz sigara yasağı yok, her yerde sigara ve özellikle nargile içiliyor. İkisini de kullanmayan biri olarak beni rahatsız etti. Mekanlarda sigara içilmemesi kesinlikle katıldığım bir şey.
Akşam otelde televizyonu açtım, show tv Türkçe olarak kanallar arasında. Bizim yerli dizilerimiz, Aşk-ı Memnu, Yaprak Dökümü, Şöhret, İki Aile arapça olarak arz-ı endam etmekte.
Son gün biraz yağmurluydu sabah kahvaltıyı atlayıp Lübnan mutfağına dalmak istedik. Laziz isimli fast food gibi görünen ama Lübnan tatlarını bulduğumuz bir restorana gittik. Hamra'da otelimize çok yakın olan bu restoranda her şey çok hızlı geldi ve lezzetliydi. Babagannuş, tabule, kıbbeh (içli köfte) yediklerimizden bir kaçıydı. Fiyatları da gayet uygundu mezeler 5000-8000 LL arasındaydı.
Bu kadar yemeği yedikten sonra uzun bir yürüyüş yapıp harita yardımıyla şehri gezmeye çalıştık. Süpermarket aradım , yöresel bir şeyler almak için ama sanırım şehir içinde bu tarz marketler henüz yok, daha çok bakkal tarzı yerler var. Bir tanesi gözüme hoş göründü ve oradan baharat, ekmek gibi ilginç olabilecek malzemeler aldım.
Yürüyüşün sonunda daha önce Anthony Bourdain'in de gitmiş olduğu Gemmayzhe de bulunan Le Chef adlı mekana gittik. Burası sanırım bir öğlen yemeği için daha uygun. Esnaf lokantası tarzında, Fransız yemekleriyle Lübnan yemekleri harmanlanmış. Menüde rozbif de var şiş kebap da. Ünlü rakıları olan Arak içtik, marka olarak Ksara'yı seçtik. Arak bizim rakıdan daha ağır, alkolü daha fazla %53. Bu arada oranın sahibi olduğunu düşündüğüm adam çok ilginç ve eğlenceli ağzından iki dakikada bir Welcome kelimesi çıkıyor.
O gün son gecemiz olması nedeniyle ve gündüz uzun yürüyüşten dolayı akşam bir aktivite yapacak halimiz kalmamıştı. Sabah uçağımızın 6 civarında olması da bu fikri destekledi.
Uygun bilet, uygun otel fiyatı bulup renkli, eğlenceli, değişik bir tatil geçirebilirsiniz Beyrut'ta.
Akşamları binaların önünde bulunan büyük silahlı askerler, her gece bazı sokakların barikatlarla kapanması, terk edilmiş binalar, bir çok binada kurşun izleri; bunlar, ülkenin çok zor bir dönemden geçtiğini, iç savaşın nelere mal olduğunu gözlerinizle görmenize neden oluyor. Yeniden toparlanmaya, o eski şaşaalı günlerine geri dönmeye çalışıyorlar ve eminim başaracaklar..
P.S. Türk Kahvesi istediğinizde cezve, şeker ve fincan geliyor, şekerli öyle yapılmaz, ben size öğreteyim dememek için kendimi zor tuttum..
Akşam otelde televizyonu açtım, show tv Türkçe olarak kanallar arasında. Bizim yerli dizilerimiz, Aşk-ı Memnu, Yaprak Dökümü, Şöhret, İki Aile arapça olarak arz-ı endam etmekte.
Son gün biraz yağmurluydu sabah kahvaltıyı atlayıp Lübnan mutfağına dalmak istedik. Laziz isimli fast food gibi görünen ama Lübnan tatlarını bulduğumuz bir restorana gittik. Hamra'da otelimize çok yakın olan bu restoranda her şey çok hızlı geldi ve lezzetliydi. Babagannuş, tabule, kıbbeh (içli köfte) yediklerimizden bir kaçıydı. Fiyatları da gayet uygundu mezeler 5000-8000 LL arasındaydı.
Bu kadar yemeği yedikten sonra uzun bir yürüyüş yapıp harita yardımıyla şehri gezmeye çalıştık. Süpermarket aradım , yöresel bir şeyler almak için ama sanırım şehir içinde bu tarz marketler henüz yok, daha çok bakkal tarzı yerler var. Bir tanesi gözüme hoş göründü ve oradan baharat, ekmek gibi ilginç olabilecek malzemeler aldım.
Yürüyüşün sonunda daha önce Anthony Bourdain'in de gitmiş olduğu Gemmayzhe de bulunan Le Chef adlı mekana gittik. Burası sanırım bir öğlen yemeği için daha uygun. Esnaf lokantası tarzında, Fransız yemekleriyle Lübnan yemekleri harmanlanmış. Menüde rozbif de var şiş kebap da. Ünlü rakıları olan Arak içtik, marka olarak Ksara'yı seçtik. Arak bizim rakıdan daha ağır, alkolü daha fazla %53. Bu arada oranın sahibi olduğunu düşündüğüm adam çok ilginç ve eğlenceli ağzından iki dakikada bir Welcome kelimesi çıkıyor.
O gün son gecemiz olması nedeniyle ve gündüz uzun yürüyüşten dolayı akşam bir aktivite yapacak halimiz kalmamıştı. Sabah uçağımızın 6 civarında olması da bu fikri destekledi.
Uygun bilet, uygun otel fiyatı bulup renkli, eğlenceli, değişik bir tatil geçirebilirsiniz Beyrut'ta.
Akşamları binaların önünde bulunan büyük silahlı askerler, her gece bazı sokakların barikatlarla kapanması, terk edilmiş binalar, bir çok binada kurşun izleri; bunlar, ülkenin çok zor bir dönemden geçtiğini, iç savaşın nelere mal olduğunu gözlerinizle görmenize neden oluyor. Yeniden toparlanmaya, o eski şaşaalı günlerine geri dönmeye çalışıyorlar ve eminim başaracaklar..
P.S. Türk Kahvesi istediğinizde cezve, şeker ve fincan geliyor, şekerli öyle yapılmaz, ben size öğreteyim dememek için kendimi zor tuttum..
Yorumlar
Yorum Gönder