Vincent'in Yatak Odası





Van Gogh u aslında bilinçli olarak sevdiğimi düşünmüyorum. Çok küçüktüm, Van Gogh resimleri İstanbul'a geldi diye annem bizi elimizden tutup koştura koştura sergiye götürdü, sırada beklediğimizi hatırlıyorum ama sergiyle ilgili en ufak bir bilgi yok aklımda. Sevmemin sebebi bu mudur tam bilemiyorum ama resim = Van Gogh demek benim için. Bir puzzle alırken bile elim ister istemez onun resimlerine gidiyor hep. Hayat hikayesi, kulağını kesmesi, akıl sağlığının bozuk olması, son zamanlarında sarıyı kullanması her şeyi beni derinden etkiliyor.
Resim yapmak hiç bir zaman ilgi alanım olmadı ve resim en düşük notlu derslerimden biriydi. Daha önce bu konuyla ilgili yazdım. Şu hazır resim taslaklarından alıp kendimi resme yönlendirmeye çalıştım ve başarılı oldum. Güzel resim yapıyor muyum? Hayır, ama hoşuma gidiyor boyalarla oynamak. En son Vincent'in Yatak Odası resmini alıp yaptım. Ona, daha yakın olmak, onun gibi hissetmek için.
Depresif hali özellikle son resimlerinde o kadar çok belli oluyor ki belki o yüzden etkiliyor beni.
Vincent'in Yatak Odası, tek kişilik bir yatak, yatağın başında sandalye ve duvarda resimler, hasta olarak düşünüyor belli ki kendini ve yanı başında biri olsun istiyor o sandalyede.
Öldüğü yatağın üstünde yatarken söylediği söz, yeterli oluyor onu anlamak için. 'Mutsuzluğum sonsuza kadar sürer'



Popüler Yayınlar