Erkekler ve Kadınlar (Bir Doğum Günü Hikayesi)

Ben doğum günlerimi hep önemseyen biri oldum bütün kadınlar gibi. Doğum günü, yılbaşı, sevgililer günü, anneler günü, babalar günü; bu günlerde hediye almak vermek benim için önemli, "ekonomi canlansın, işte yok bunlar yalan, milleti kandırmak için özel olarak yapılmış günler" söylemlerine katılmadım, tamam hediye boyutları yıllar geçtikçe artıyor, önceden anneniz için bir çiçek yeterdi şimdi pırlanta reklamları arka arkaya yayınlanıyor. Bu kadar abartılmasına karşıyım ama yine de ufak bir şey de olsa hediye alınmalı.
Hediye almayı seviyorum ama ne yazık ki, sevgilisi için resimler, kolajlar, fotoğraf albümleri yapan bir şeyler yaratan insanlardan olamadım, ben sadece değerli ve karşımdakinin hoşuna gidecek bir hediye alırım.
Kendim için büyük doğum günü partilerinden çok, yaza denk geldiğinden bir tatil beldesinde geçirmek benim için daha mutluluk vericidir. Bu konuda erkekler de, genelde hediye beklerler ama çok abartılmaması gerektiğini, işte sen benim hayatımda yokken annem, babam, arkadaşlarım hediye beklemezdi, şimdi sen alalım dediğin için ve sürekli hediye alışverişi aldığımız için, böyle bir beklentiye girildiğini açıklamaya çalışırlar.
Bu konuda yazmamın sebebi; kısa bir süre önce doğum günü konusunda küçük çaplı bir kriz yaşamış olmamız. "Ben özel bir şey istemiyorum doğum günü için, evde geçirelim, hediyeye gerek yok, kimse gelmesin, biz bir yere gitmeyelim" şeklinde diyaloglar geçti aramızda. Ben de çalışıp para kazanmadığım için, hayatımda ilk defa duygusal bir hediye olan fotoğraf albümü yaptım (insanlar için çok basit bir hediye olabilir, ama benim için gerçekten zor bir hediye). Biz onlar gibi düşünemediğimiz için, doğum gününde yalnız olmamalı, etrafında sevdikleri olmalı diye düşünüyorum, o beni engellediği için de plan yapamıyorum. Çok sinir bir ikilem. Ben o gün için hiçbir şey planlamadım, akşam oldu yemek yiyelim dışarıda dedik, ben hiç değilse bir kaç arkadaşını ara dedim (evet, engelleyemiyoruz kendimizi, illa karışacağız) aradı, herkesin işi var, tabi böyle olunca ben iyice dramaya çevirdim olayı, sen doğum gününde arıyorsun onları ne olursa olsun gelmeleri lazım vs , ben üzülüyorum ama onun umurunda değil zaten bir beklentisi yoktu. Ben de kardeşim ve kocasını aradım onlarla yemek yedik, sonra küçük bir pasta yiyip mum üfledik vs.
Aslında onun tek isteği; Kadıköy'de benim izbe diye tabir ettiğim barlardan birinde içebildiği kadar bira içmekmiş. Benim için çok acıklı bir doğum günü resmi olmasına rağmen bu tarif ettiği, onun için gayet mutlu bir resim. Kısacası ben onun doğum gününü aslında bir nevi de olsa mahvetmiştim. O, şikayet etmedi ama ben kendimden nefret ettim.
Bu yaşa gelip erkekleri tanıyorum diye düşünüp hala onları kendimiz gibi düşünmemiz tam bir salaklık. O isteğini söylüyor altında bir şey yok. Neyse o. Mutlu sona bağlandık. Bundan sonra ki doğum günlerinde o ne istiyosa onu yapacağız. Böyle istiyor ama aslında başka bir şey istiyordur diye düşünmeyeceğim. Söz :)

Yorumlar

Popüler Yayınlar